Feeds:
Yazılar
Yorumlar

ZEYTİN YAĞININ FAYDALARI


http://www.izlesene.com/embedplayer.swf?video=621616

zeytinyağı fabrikası

ZEYTİN YAĞININ FAYDALARI

Bir zeytin ağacı çok uzun ömürlü olup 200 ila 2000 yıl kadar yaşayabilir.Bu gün birçok Akdeniz ülkesinde 2000 yıllık zeytin ağacı vardır. Bu nedenle zeytin ağacının adı mitoloji ve botanikte “ölümsüz ağaç” tır. Zeytin dalı öteden beri “barışın simgesi” olarak algılanmıştır. Zeytin; Kutsal kitaplarda ismi geçen çok özel gıdalardandır.

Son zamanlarda kanser ile mücadelede önemli rol oynadığı belirtilen köpekbalığından çıkartılan sgualene adlı madde sızma zeytinyağında bol miktarda bulunur. Günde 100 cl. Zeytinyağı tüketimiyle bir köpekbalığı kıkırdağından alınacak kadar sgualene alınır.

Zeytinyağı kanser lezyonlarını önlemede çok önemli rol oynar.

Zeytinyağı hücreleri korur. Zeytinyağının içinde bulunan Oleiprine adlı madde sayesinde hücreler yenilenir.

Zeytinyağın en sağlıklısı Sızma olanıdır.

Zeytinyağı doğal bir ilaç gibidir.

Yiyeceğin yanı sıra merhem olarak da kullanılan zeytinyağı; tahrişin neden olduğu acı ile yanmayı giderici ve yumuşatıcı özellikleri olan bir losyondur da.

Zeytinyağı, derinin foliküllerine penetre olabildiği için, gerek internal gerekse eksternal dokuların yara veya ve enfeksiyonlarına karşı da faydalıdır.

Sindirim sistemini etkiler; ister soğuk olsun, ister sıcak olsun zeytinyağı mideyi çepeçevre koruyucu bir tabakayla sararak mide asidini azaltır.

Gastrit ve ülsere karşı korumada etkin yardım sağlar. Hazmı en kolay olan zeytinyağı besinlerin bağırsaklar tarafından çok daha iyi emilmesini sağlayarak bağırsakların çalışmasını düzenler.

Isıtılmış olsun ya da olmasın, zeytinyağı gastrit asiditeyi azaltabilmektedir.

Tahriş giderici etkileri azaltarak ülsere karşı koruma sağlar. Bağırsaklardan yiyecek geçişini kolaylaştırmak suretiyle konstipasyona engel olur.

Zeytinyağı safra kesesinin kon traksiyonlarını (kasılma) ve safra salgılanmasını uyararak safra taşı oluşum riskini azaltır, hazmı kolaylaştırır. Dalakta taş oluşumunu önler.

Sarılığa ve karaciğer sancılarına iyi gelir. Oruç tutanlar, sahurda bir çorba kaşığı zeytinyağı içerse safra kesesi ve bağırsakları rahatlatacaktır.

Sabah kahvaltıdan önce alınan 1 veya 2 çorba kaşığı zeytinyağı, basit kronik kabızlığa iyi gelir. Basur şikâyetlerini giderir çiğ olarak içilebilir.

Anne sütünde de bulunan E vitamini ve oleik asit içeriği ile zeytinyağı, normal kemik gelişimine katkıda bulunur.

İçinde bol miktarda bulunan A-D ve E vitaminleri ile Anne karnında ve doğumdan sonra bebeğin beyninin olduğu kadar, genel olarak sinir sisteminin gelişimini de desteklediğinden, gebe ve emziren annelerde özellikle önerilen tek yağdır.

Akdeniz diyetinde önerilen tek yağ çeşidi” ZEYTİNYAĞI” dır.

Zeytinyağı yaşlanmanın, hem genel olarak doku ve organlar, hem de beyin fonksiyonları üzerinde ki etkilerini geciktirmektedir.

Yüksek tansiyonu düşürür; yaprakları ve dallarından çay yapılır içilirse insan sağlığına diğer katkılarının yanında kan şekeri seviyesinin düşmesine yardım eder.

Çok eskiden beri halk arasında ağrı, romatizma, burkulma ve adale incinmelerinde; zeytinyağı sürülerek tedavi oluna gelinmiştir.

Kötü kolesterol LDL`yi azaltırken, iyi kolesterol HDL`yi artırır.

Kalbimizin dostu zeytinyağı, hayvansal yağların tersine kandaki kolesterol miktarını ve dolayısıyla kalp krizi riskini azaltır. Kan plateletlerinin toplanmasına engel olarak kan pıhtılaşması riskini de yok eder.

Dünyada kalp hastalıklarının en az görüldüğü ülkeler, zeytinyağının yoğun olarak tüketildiği “Akdeniz “ülkeleridir.

İçerdiği linoleik asit yüzdesi nedeniyle anne sütüne benzeyen zeytinyağı, inek sütüne katıldığında anne sütüne yakın değer elde edildiği bilinmektedir.

Yaşamın temel koşulu, vücut hücrelerinin sürekli olarak kendilerini yenileyebilmeleridir. Çocukluk ve gençlik dönemlerin de çok hızlı olan hücre yenilenmesi, yaş ilerledikçe azalır ve yavaşlar.

Beslenme ile yaşlanma arasında güçlü bir ilişki vardır. Besinler vücudumuzda enerjiye çevrilirken oksidan denilen bazı maddeler açığa çıkar.

Hücre gelişimini olumsuz yönde etkileyen oksidanlar, yaşlanma sürecini de hızlandırır. Antioksidan adı verilen bazı maddeler ise, oksidanların olumsuz etkisini ortadan kaldırır. Başta E vitamini olmak üzere çok sayıda antioksidan madde içeren “zeytinyağı” hücreleri yeniler, doku ve organların yaşlanmasını geciktirir.

Zeytin üretiminin yoğun olduğu Akdeniz ülkelerinde çok eskiden beri sütü kesilen anneler, yağsız inek sütüne biraz zeytinyağı katarak bebeklerine verip bu eksiliğini gidermeye çalıştığı söylenir.

İçerdiği zengin E, A, D ve K vitaminleri ile her yaştaki çocuğun gerekli ihtiyacına yanıt verir.

İçinde bulunan bakır, manganez gibi minerallerde kemik gelişiminde çok olumlu etkiler sağlıyor.Bu vitaminler kemiklerin doğal gelişimine ve mineralleşmeye yardımcı olup, güçlenmesini hızlandırır. Her yaştaki insan için yararlıdır.

Zeytinyağı sağlık ve güzellik iksiridir. Cilde ve saçlara çok faydalıdır. Cildi besler, korur ve yumuşatır.

Beslenme uzmanları, son yıllarda diyabet rahatsızlıklarının arttığını belirterek diyette önerilen tek yağın bitkisel yağlar olduğunu, bunların içindede tek önerilen yağın “zeytinyağı” olduğunu belirtirler.

Yaşın ilerlemesiyle birlikte ortaya çıkan bir başka sorun da, kireçlenmedir. Aralarında kalsiyumun da bulunduğu bazı mineraller, kireçlenmeyi önler. Zeytinyağı, bu minerallerin vücuttaki etkisini artırarak kireçlenmeye karşı önemli bir rol oynar.

Antioksidan maddeler içermesi nedeni ile diğer yağlara göre yüksek sıcaklıklarda bile daha dayanıklıdır ve bu özelliğine bağlı olarak kızartmalarda kullanılabilecek en sağlıklı yağdır.

Zeytinyağı, ekmek, pasta, kek, bisküvi vb gibi fırında pişen mamullere lezzet verir, bu tip gıdaların kurumasını önler.

Zeytin ağacının dalları, yaprakları ve reçinesi olduğu kadar, yağıda yıllardır ilaçların bileşimlerinde yer alan doğal maddelerden birisidir, doğal bir ilaçtır.

Zeytinyağı yaşlanmanın, hem genel olarak doku ve organlar, hem de beyin fonksiyonları üzerinde ki etkilerini geciktirmektedir.

Zeytin ve zeytinyağı, içlerinde bulunan linoleik asitten (omega-6 yağ asidi) ötürü yeni doğmuş bebekler ve gelişim çağındaki çocuklar için son derece faydalı besinlerdir. Linoleik asidin eksikliği, gelişimin yavaşlamasına ve hatta birtakım deri rahatsızlıklarının ortaya çıkmasına neden olabilir.

Üretim Natürel 18 Litre Teneke
Teneke kutuda, Ocak 2012 üretimi, pamuk filtre ile sızdırılmış, kontinü tekniği ile olgunlaşmış cinsi siyah Ayvalık yöresi zeytinlerinin sıkılması ile elde edilmiş, 18 litre natürel zeytinyağı. Oleik asit oranı en fazla %0,7’dir.

Antepfıstığı ağaç hastalıkları

ANTEP FISTIĞI AĞAÇ HASTALIKLARI

ANTEPFISTIĞI PİSİLLİDİ

(Agonoscena spp.)
Tanımı ve Yaşayışı:
• Erginleri 1.2-1.8 mm boyunda kirli-açık sarı renklidir.
• Kışı ergin olarak ağaçların kuytu yerlerinde ve yere dökülen yaprakların arasında geçirirler.
• Erginler nisan ayı başından itibaren çıkar yumurtalarını taze yapraklara ve sürgün uçlarına bırakırlar.
Resim
Antepfıstığı pillidi nimf ve ergini
• Bir dişi 120-150 yumurta bırakabilir.
• Yumurta açılması sıcaklığa bağlı olarak 4.5-7 gün arası değişir.
• Yumurtalardan çıkan nimfler yapraklarda bitkinin özsuyunu emerek beslenir.
• Dışkı olarak tatlımsı bir madde çıkarırlar.
Resim
Nimflerin çıkardığı tatlımsı madde
*Zararlının çok yoğun olduğu ağaçların altı tatlımsı maddelerin kristalleşip yere
dökülmelerinden dolayı bembeyaz olur
• *Yılda 6-7 döl verirler.
Zarar Şekli:
• Zararlı bitki öz suyu ile beslenir.
• Zararlının yoğunluğuna bağlı olarak yapraklar vaktinden önce sararıp dökülür.
Resim
Antepfıstığı pillidi zararı
• Yaprakların, karagözlerin dökülmesine ve meyvelerin iç doldurmamasına neden olur.
• Genç ağaçlarda zarar etkisini daha fazla gösterir.
Zararlı olduğu bitkiler:
• Yurdumuzda sadece antepfıstığı ve antepfıstığının yabanileridir.
Mücadele yöntemi:
Kimyasal mücadele:
• Mayıs ayı ortasından itibaren, haftada bir yapılacak sayımlar sonucunda zararlının artan
bir populasyon (20-30 nimf/bileşik yaprak) göstermesi,
• İlk yazlık ergin ve yumurta sayısında belirgin, bir artışın kaydedilmesi,
• ilk ergin parazit çıkışlarının henüz başlamamış olması,
• Durumunda koşullara uyularak yapılan tek ilaçlama yeterli olduğu gibi doğal dengede korunmuş olacaktır.
• Zarar başladıktan sonra yoğun bir karagöz dökülmesine neden olunacağından mücadeleye geç kalınmamalıdır. Mayıs ayı ortalarından itibaren, haftada bir kez yüz bileşik yaprakta sayım yapılır bileşik yaprakta 25-30 nimf olduğunda ve yumurtaların çoğunluğunun açıldığı dönemde ilaçlama yapılır.
Kimyasal mücadelede kullanılacak İlaçlar ve dozları

Image1.jpg

ANTEPFISTIĞI DAL GÜVESİ (Kermania pistacella Ams.)
Tanımı ve Yaşayışı
• Erginlerin kanat açıklığı 11-12 mm uzunluğunda siyah renkli bir kelebektir.
• Ön kanatların ucunda 2’şer adet altın sarısı renkli leke vardır.
Resim
Antepfıstığı Dal Güvesi ergini
• Ergin uçuşları, nisan ayından mayıs ayı ortalarına kadardır.
• Dişiler yumurtalarını sürgün uçlarına veya meyve salkımlarına (cumba) bırakırlar. *Mart ayı başından nisan ayı ortalarına kadar, bulundukları sürgünden bir delik açarak dışarı çıkarlar ve çıkış deliğinin birkaç cm çevresinde pupa olurlar.
Resim
Antepfıstığı Dal Güvencesi larvası
Resim
Antepfıstığı Dal Güvesi pupası
• Yılda bir döl verirler.
Zarar şekli
• Larvalar iki şekilde zarar verir. Sürgün ucuna bırakılan yumurtadan çıkan larvalar sürgünden galeri oluşturarak gövdeye doğru beslenir.
Resim
Antepfıstığı Dal Güvesi zararı
• Larvaların bulunduğu dallardaki yapraklar ve meyve gözleri dökülür.
• Meyve salkımlarının uç kısımlarından giren larvalar ise meyvenin sapa tutunduğu yerden galeri oluşturur, meyvelerin küçük kalmasına ve iç doldurmamasına
neden olurlar.
• Larvaların sürgün içindeki hayatı, 10 ay kadar sürer.
Zararlı olduğu bitkiler
Yalnız antepfıstığıdır.
Mücadele yöntemleri
Kültürel önlemler
Fıstık Dal güvesinin yan sürgünler üzerinde bulunan pupaları mart ayı başı-nisan ayı ortalarına kadar toplanarak yok edilmelidir.
Kimyasal mücadele
• Şubat ayında 10 ağaçtan 100 adet son yıl sürgünü kesilerek kontrol edilir.
• Sürgünlerde % 10 bulaşma bulunduğunda kimyasal mücadele yapmak gerekir. *Fıstık dal güvesi mücadelesinde, yumurtadan yeni çıkan genç larvalar, sürgün içindeki asıl beslenme yerlerine girmeden, ilaçlama yapılmalıdır.
• Yumurtaların açılma süresi nisan ayı ortalarından mayıs ayı sonuna kadar sürmektedir.
• Bu sürenin tamamını ilaçlı bulundurmak gerekir.
• Bunun için nisan ayı sonunda birinci ilaçlama ve mayıs ayı ortalarında ikinci ilaçlama yapılmalıdır.

ANTEPFISTIĞI GÖZ KURDU (Thaumetoopoea solitaria)
Tanımı ve Yaşayışı
• Dişi kelebek boz, erkek bireyler açık kahverengidir.
Resim
Antepfıstığı Göz Kurdu ergini
• Erginler yumurtalarını 6-8 sıralı dikdörtgen şeklinde paketler halinde bırakır.
Resim
Antepfıstığı Göz Kurdu yumurtası ve larvası
• Kışı yumurta halinde geçirir.
• Antepfıstığında gözler patlamaya başladığında yumurtalar açılır.
• Beslenmelerini genellikle gece yapmaktadırlar.
• Gündüzleri ağaç gövdesinde kök boğazında veya kalın dalların kuytu yerlerinde toplu halde bulunurlar.
• Yılda bir döl verirler.
Zarar Şekli
• Larvalar toplu halde yeni oluşmaya başlayan meyve salkımı ve yaprakçıklarla beslenirler.
• İleri dönemlerde sadece yaprak damarlarını bırakır (Resim 10).
Resim
Antepfıstığı Göz Kurdu zararı
• İlk anlarda larvalar küçük olduğundan, göz ve sürgünlerdeki zarar çok az ve yavaş olmakta, larvalar büyüdükçe zarar oranı da artmaya başlamaktadır.
Zararlı olduğu bitkiler
• Yurdumuzda sadece antepfıstığı ve antepfıstığının yabanileridir.
Mücadele yöntemi
Kültürel Önlemler
• Kışın yumurta paketleri dallar üzerinde ezilmelidir.
• İlkbaharda ise sık sık bahçe dolaşılarak görülen larva grupları ezilerek yok edilmelidir.
Kimyasal mücadele
• Yapılan sürvey çalışmalarında ağaç başına 2-3 yumurta paketi bulunan bahçeler bulaşık sayılır.
• Bahçede ağaçların %50’si bulaşık ise bahçenin tamamı, bu oran daha da düşükse yalnız bulaşık ağaçların ilaçlanması gerekir.
• Tomurcuklar patlamadan 20 gün öncesine kadar yumurtalara karşı kış ilaçlaması yapılır.
• Tomurcuklar patlama döneminde yumurtadan çıkışını tamamlamış 1’nci ve 2’nci dönem tırtıllara karşı nisan ayı başından sonuna kadar ilaçlama yapılır.
Kimyasal mücadelede kullanılacak ilaçlar ve dozları

Image2.jpg

ANTEPFISTIĞI MEYVE İÇ GÜVESİ (Schneidereria)
Tanımı ve Yaşayışı
• Kelebeğin kanat açıklığı 9.5-11 mm; üst kanatlar genellikle açık gri renkli görülür.
Resim
Antepfıstığı Meyve İç Güvesi ergini
• Yumurtalarını meyve sap kısmına yakın bırakırlar.
• İlk larvalar mayıs ayı başlarında meyveler yeşil mercimek büyüklüğüne geldiğinde görülür.
• Larvalar yumurtadan ilk çıktıklarında açık sarı daha sonraları her segmentlerinde kırmızı renkli bantlar oluşur. *İlk ergin çıkışları Nisan’ın 15-20’sinde başlar ve Mayıs sonuna kadar devam eder.
Resim
Antepfıstığı Meyve İç Güvesi larvası ve zararı
• Yılda üç döl verirler.
Zarar Şekli
• Larvalar meyvelerin embriyosu ile beslenir.
• Bulundukları meyvede besin azaldığında başka meyvelere geçerler.
• Gelişmeleri süresince 8-12 meyveye zarar verebilirler. *Zararlının yoğun bulunduğu
bahçelerde % 30-40 oranında meyve kaybı olabilir.
• Meyvenin kabuğu sertleşmeye başladığında kabuk altlarına çekilirler.
• Kışı larva halinde geçirirler.
Resim
Antepfıstığı Meyve İç Güvesi kışlayan larvası
Zararlı olduğu bitkiler
• Antepfıstığı ve antepfıstığının yabanileridir.
Mücadele yöntemi
Kültürel Önlemler:
• Mayıs ayının 15 inden itibaren zararlının meyveyi terk etmeye başladığı dönemde, ağaçların kalın dallarına ve gövdesine oluklu mukavvalar sarılarak larvalar korunaklı alanlara çekilir.
• Oluklu mukavvalar en geç haziran ayı sonunda sökülerek bahçeden uzaklaştırılır.
Kimyasal mücadele
• Meyvelerde %3 zarar görüldüğünde ilaçlı mücadeleye karar verilir.
• En uygun mücadele zamanı, meyve içlerinde yumurtadan yeni çıkmış larvanın ilk görüldüğü zamandır.
Kimyasal mücadelede kullanılacak ilaçlar ve dozları

Image3.jpg

ANTEPFISTIĞI KARAGÖZ KURDU (Hylesinus vestitus)
Tanımı ve Yaşayışı
• Ergin, genellikle koyu kahverengi olup boyu 3-3.5 mm kadardır.
Resim
Antepfıstığı Karagöz Kurdu ergini
• Kışı karagözlerin dibinde veya ağaçların kuytu yerlerinde ergin olarak geçirirler.
• Şubat ve mart aylarında çıkan erginler, kurumaya yüz tutmuş dalların veya budama artıklarının kabuk ve odun kısmı arasına girerek çoğalırlar.
• Erginler, çevrede bulunan en yakın ağaçlara ve bahçelere uçar, karagözlerde beslenir.
• Yılda 1 döl verirler.
Zarar Şekli
Antepfıstığı Karagöz kurdu iki şekilde zarar vermektedir.
Üreme sırasındaki zararı; Kışlaktan çıkan erginlerin kurumuş veya kurumaya yüz tutmuş zayıf ağaçların dal ve gövdelerinde, kabuk altlarına bıraktıkları yumurtalardan çıkan genç larvalar, bu ağaçlarda galeri açarak iletim kanallarını tahrip eder ve kurumalarına neden olur.
Resim
Karagöz Kurdu Çoğalma Zararı
Ayrıca larva ve pupa dönemlerini tamamlayan bireyler, ergin olduktan sonra kabuğu delerek çıkmasıyla da kabuğun delik deşik bir hal alması sonucu kurumayı hızlandırırlar.
Beslenme sırasındaki zararı; Üreme ortamlarından mayıs ayı ortalarında çıkan erginler, bahçelerdeki ağaçlara dağılarak, sürgün ve meyve gözlerinin diplerinde beslenirler.
Resim
Antepfıstığı Karagöz Kurdu beslenme Zararı
Bu beslenme sonucu oluşan 2-4 cm. uzunluğundaki galeriler nedeniyle meyve gözleri kurur ve dökülür. Zararlı, bir yıl sonra ürün verebilecek sağlam gözleri tercih eder. Bir ergin, 8-10 karagözü veya birkaç sürgünü tahrip edebilir.
Zararlı olduğu bitkiler
• Yurdumuzda sadece antepfıstığıdır.
Mücadele yöntemi
Kültürel Önlemler
• Mücadele zararlının çoğalma özelliğinden faydalanarak, budama döneminde her 10 ağaçtan birisine tuzak dallar bırakılır.
Resim
Antepfıstığı Karagöz Kurdu mücagelesi
• Nisan ayına doğru bu tuzaklar kontrol edilir ve talaş çıkışı başladıktan sonra tuzak dallar bahçeden uzaklaştırılır.

ANTEPFISTIĞI MEYVE İÇ KURDU ( Megastigmus pistaciae Walk.)
Tanımı ve Yaşayışı
• Erginleri 4.6-5.1 mm. uzunlukta genellikle sarı renklidir.
Resim
Antepfıstığı Meyve İç Kurdu Ergini
• Yumurtaları kirli beyaz ve uzuncadır.
• Genç larvaların rengi kirli beyazdır.
Resim
Antepfıstığı Meyve İç Kurdu larvası
Geliştikçe virgül biçimini alan larvaların baş ve abdomen uçları ince, ortası kalındır.
• Pupanın rengi mat beyazdır.
Resim
Antepfıstığı Meyve İç Kurdu larvası ve pupası
• Pupanın kamburumsu bir görünümü vardır.
• Kışı antepfıstığı meyveleri içinde geçirerek mayıs ayı ortalarında pupa olurlar.
• Pupa dönemi 20-25 gün kadar sürer.
• Larva, pupa olmadan önce çıkış deliğini hazırlar. Güney Doğu Anadolu Bölgesi’nde mayıs ayının ortalarında ilk ergin çıkışları başlar.
• Erginler çıkışlarının 3.-4. günlerinde yumurta bırakmaya başlar.
Zarar Şekli
• Haziran ayı içinde bir önceki yılın zarar gören meyvelerinden çıkan erginler, daha iç kabuğu sertleşmemiş olan danelerin sap kısmına yakın bir yerinden yumurtasını meyvenin etli kısmına gömer. Yumurta borucuğunun gömüldüğü kısımda siyah renkli bir halka görülür, meyveler kurur ve kahverengileşir, hasada kadar diğer meyvelerden farksız, ancak içinde larvalarla birlikte gelişirler.
Resim
Antepfıstğı Meyve İç Kurdu zararı
Zararlı olduğu bitkiler
Antepfıstığı ve buttumdur.
Mücadele yöntemi
Kültürel Önlemler
• Bir yıl öncesine ait meyvelerden 300 adedi hasat döneminde kontrol edilir. Meyve içinde canlı larva oranı % 10 ise, bu bahçelerde ilaçlama gereklidir.
Kimyasal mücadelede kullanılacak ilaçlar ve dozları

Image4.jpg

MEYVEDE FİDAN DİP KURTLARI (Capnodis spp.)
Tanımı ve Yaşayışı
• Erginleri siyah-beyaz renktedir.
• Erginleri 12-36 mm dir.
Resim
Capnodis cariosa ergini
• Dişiler yumurtalarını kök boğazına yakın ağaç gövdesindeki
• çatlaklara, kabuk altlarına, antepfıstığı aşı gözlerine tek tek veya 5-10’lu
• gruplar halinde bırakırlar.
• En çok yumurta Temmuz ayında bırakılır.
• Yumurtadan çıkan larva 2 mm. boyunda olup çok tüylüdür. Bu tüylerin yardımı ile toprak içinde hızla hareket eder ve köke inerler.
Zarar Şekli
• Capnodis türlerinin erginleri yaprak, yaprak sapı ve taze sürgünlerin kabuklarını kemirerek ve aynı zamanda yumurtalarını aşı gözünün altına bırakarak aşı gözünü zedeler kurumasına neden olur.
• Larvaları ağaç köklerini kemirerek beslenir.
Resim
Capnodis cariosa larvası
•Kök boğazında pupa olur.
Resim
Capnodis cariosa pupası
Temmuz ayında pupalardan ergin çıkışı görülmeye başlar.
• Ergin çıkışı 4,5 ay sürer. Zarar gören ağaçlarda gelişme durur ve ağaçlar ölür.
• Zararlı iki yılda bir döl verir
Zararlı olduğu bitkiler
Antepfıstığıdır.
Mücadele yöntemi
Kültürel Önlemler
• Ağaç üzerinde bulunan erginler toplanıp öldürülmelidir.
• Her hangi bir nedenle yaralanmış ağaçlarda, yara yeri aşı macunu ile kapatılmadır.
• Ağacın sararan kısmının altındaki kök bölgesi açılıp, burada bulunan larvalar ve pupalar öldürülmelidir.
• Sürüm yaparken ağaçların gövdesine fazla yaklaşılmamalıdır.
Kimyasal mücadele
Erginler iki farklı dönemde yumurta bırakırlar Mayıs ayı ve Temmuz ağustos dönemi yumurta bırakmadan önce yapılacak ergin mücadelesi popülasyonu büyük oranda azaltmaktadır.
Kimyasal mücadelede kullanılacak ilaçlar

Image5.jpg

ANTEPFISTIĞI KABUKLU BİTİ (Pistaciaspis pistaciae)
Tanımı ve Yaşayışı
• Ergin boyları 2-2.5mm. uzunca bir yapıda ve baş kısmı sivricedir.
• Kabuklu bitlerde dışta gevşek dokulu bir tortuyu andıran beyaz renkli bir tabaka bulunur.
Resim
Kabuklu bitin meyvedeki zararı
• Bu kabuk açıldığında erginin turuncu renkli olduğu görülür.
• Yumurtasız ergin olarak kışa girerler.
• Kışı bir yıllık ve daha yaşlı sürgünler üzerinde yumurtasız ergin durumunda geçirmektedir.
Zarar Şekli
• Zararlı yaz ayları boyunca yapraklarda ve sürgülerde bazen de meyvelerde yerleşir ve bitkinin özsuyu ile beslenir. Bu beslenme sonucu zararlı yoğunluğu fazla ise bitki zayıflar, sürgünler deforme olur ve boyları kısalır.
Resim
Kabuklu bitin sürgündeki zararı
• Özellikle kurak geçen yaz aylarında bu zararlar daha bariz olarak görülmektedir
Zararlı olduğu bitkiler
• Yurdumuzda sadece antepfıstığıdır.
Mücadele yöntemi
Kültürel Önlemler
• Bulaşmanın az ve belirli olduğu durumlarda bulaşık sürgünler kesilip bahçeden uzaklaştırılmalıdır.
• Bu önlemler aktif larvalar meydana gelmeden alınmalıdır.
Kimyasal mücadele
• Zararlının yoğun olduğu bahçelerde kışlayan erginlere karşı Şubat ve Mart aylarının uygun ve yağışsız günlerinde, hava sıcaklığının 12-13 °C bulduğu ve tomurcukların patlamasından 15-20 gün önce kış mücadelesi uygulanabilir. *Kabuklu bite karşı kış mücadelesi yerine ilkbaharda, yumurtaların açılımını takip ederek yapılacak bir ilaçlama tercih edilmelidir.
• Bu türlere karşı ilaçlı mücadeleye karar verirken, yararlı türlerin, özellikle parazitlerin etkinlikleri mutlaka gözlenmelidir.
• Mücadeleye karar verirken, bahçe büyüklüğüne göre, her 10 ağaç üzerinde en az 20 sürgün kontrol edilir. Üzerinde en az 10 ergin bulunan sürgünler bulaşık kabul edilerek, yapılan kontrollerde bulaşık sürgün sayısı % 10 ve daha yukarı ise ilaçlamaya karar verilir.
Kimyasal mücadelede kullanılacak ilaçlar

Image6.jpg

ANTEPFISTIKLARINDA KARAZENK (Septoria pistacina Allesh.) Hastalığı
Etmenin Tanımı ve Yaşayış
• Enfeksiyonlar ilkbaharda nisan sonlarına doğru ve çiçeklerin döllenmesinden sonra,
meyveler küçük buğday tanesi büyüklüğüne ulaştığında başlamaktadır.
• Enfeksiyonlardan yaklaşık 19 gün sonra ilk lekeler yapraklarda oluşmaktadır. Yapraktan
yaprağa ve diğer ağaçlara böcekler, yağmur, rüzgar vs. tarafından taşınır.
Hastalığın Belirtileri
• Hastalığın tipik belirtileri daha çok yapraklarda ve kısmen de meyve kabuklarında
görülen siyah lekelerdir.
Resim
Kabuklu bitin meyvedeki zararı
• Bu lekeler zamanla tüm yaprak yüzeyini kaplayabilir. Bu durum yaprakların kurumalarına
ve zamanından önce dökülmelerine neden olur.
• Ağaçlar zayıf düşerler ve meyve içleri gelişemediğinden verim azalır.
• Meyve üzerinde lekelerin oluşması kalite kaybına sebep olur.
Resim
Kabuklu bitin sürgündeki zararı
Mücadelesi
Kültürel Önlemler
Sonbaharda hasattan sonra yere dökülen yapraklar yakılmalı veya derince gömülmelidir.
Kimyasal Mücadele
İlaçlama Zamanları
1.İlaçlama: Meyvelerin buğday danesi ile mercimek tanesi kadar olduğu dönemde yapılmalıdır.
2.İlaçlama: Mayıs ayının yağışlı geçtiği yıllarda birinci ilaçlamadan 15 gün sonra yapılmalıdır.
Kimyasal Mücadelede kullanılacak ilaçlar ve dozları

Image7.jpg